Nasıl başlayayım ki? Resmen nefesimizi tuta tuta izlediğimiz bir sezon finali yaptı Spartacus. Yüreğimin yağlarının eridiği yerler de oldu, sinirlendiğim yerler de. Öncelikle başlamadan görevimi yapmalıyım.
Önemli Not:
Bu yazı Spartacus Vengeance sezon finali dahil olmak üzere tüm sezon hakkında bilgi içerir. Eğer izlemediğiniz bölümler varsa usulca sağ üst köşedeki "X" tuşuna basınız.
Tamamdır madem görev tamam, hala buradaysanız buyrun:
Öncelikle dizinin oyuncu bütçesinin yarısına artık gerek kalkmadı. Diğer sezonlardaki gibi ana karakterlerin çatır çatır harcandığı, gözünün yaşına bakılmadığı bir bölüm izledik. Zaten müthiş S02E07 Sacramentum'da Capua'daki arena bile Romalıların başına yıkılmıştı, ondan sonra da tempo hiç düşmedi. Gannicus'un Glaber'e müthiş cevabı olsun, Varinius'un baskınının "yakıcı" sonu olsun hep diken üstünde tuttu seyirciyi. Arada hatta Sepia bile öldü. (Dizinin eril takipçilerine baş sağlığı diliyorum tekrar) Acaba yazıyı bırakıp finali tekrar mi izlesem?
Resmen bölüm bittiğinde sponsorlu davet sonrası her yediğini saatlerce öven Hıncal Uluç gibi hissediyordum. "O nasıl bir bölümdür öyle... O nasıl bir intikamdır öyle... Ashur belanı buldun sonunda hahahahaha" (Evet sonuncusu H.U. kahkahasıydı)
Neler mi oldu? Malumunuz Glaber son saldırı için bekliyor ve Vezüv dağında sıkışmış olan Spartacus'un ekibini indirmeye hazırlanıyordu. Ayrıca alevli mancınıklar ile de güçlü bir avantaja sahipti. (Arada sersem Varinius'un Glaber'in ordusunun mancığı sayesinde yanarak ölmesi de güzel bir detay olmuş)
Ancak Spartacus ezber bozdu ve o müthiş ani saldırıyı yaptı. Resmen oyunu "Rush" ile aldı, Glaber ise ağzı kılıçla yarıldığı için "gg" diyemeden gitti. Bir şeyler dedi de çok aklımda kalmadı açıkçası.
Öncesinde ne oldu peki? Öncelikle Ashur'un ölümü sanırım pek çoğumuz için beklenmedikti. Bu kadar "iyi" bir kötünün harcanacağını düşünmüyordum. Özellikle bu sezon tüm hinliği ve pislikleriyle sezonun en başarılı kötüsüydü Ashur.
Bir de ölüm şekli gayet hak ettiği gibi oldu. Naevia'nın kafasını bir kaç seferde kesişi (öncesinde ufak bir hadım bölümü var) ile Jüpitere kavuşan Ashur'u özlemeyeceğim açıkçası. İyi olmuş, içim soğudu resmen. Yalnız sevgilisinin onurlu dövüş isteğine en metroseksüel şekilde onay veren Crixus'un dövüş esnasında içinin içini yediği hali bana dokundu. Bu adam epey sinir hatta hanzo bir karakterdi yaşadıkları ve aşkı onu resmen gönül adamı yaptı. Ama Spartacus ordu kuracağız dediğinde gözleri en parlayan da oydu, go Crixus go.
Ah unutuyordum, Mira da gitti. Arada sinir bozucu tavırları vardı ama bence yakışıyordu Spartacus'e Amazon tavırları ve cesur halleriyle. İlişkilerini bozup sonra da bağlantıyı kesiverdi senaristler. Adam hangi kadını sevse başına bir şey geliyor, bu yönüyle bana Jack Bauer'i hatırlattı.(Şöyle diyelim Jack'in sevdiği dört kadından ikisi öldürüldü, birini bizzat kendisi öldürdü, diğeri de işkence görmekten delirdi. Nasıl?)
Ve Clash of the Big Bitches: Ilithyia vs Lucretia. İkisinin bir dost bir düşman giden en leşinden entrika dolu ilişkisi açıkçası benim hiç beklemediğim dramatiklikte bir finalle bitti. Illithyia'dan bu kadar nefret etmeme karşın bebeğinin uçurumdan düşüşünü izlerken "O da anne ya" diye düşünmeden edemedim. Lucretia'nın vandal sezaryeninden sağ kalır mı bilmiyorum ama o da açıkçası tüm yaptığı kötülüklere bedel bir sonla sezon finalini tamamladı. Ayrıca son anda hala Lucretia'yı aşağıya atmaya çalıştığını da unutmamak lazım. Ne kötülük varmış sende be abla.
Ya Lucretia? Malum kurtarıldıktan sonra deli numarası yapıp, sonra akıllanıp entrikadan entrikaya koşuyordu. Meğer hakikaten balatalar hep yanıkmış. Bebeği kucağına alıp kocasına hep istedikleri çocuğu vermek için atladığı sahne gerçekten etkileyiciydi. Üstelik arkada "Eledim eledim" türküsü çalıyordu. Görsellik ve müziğin uyumu müthişti bence. Lucy Lawless herhalde artık eskisi kadar sadece "Xena" olarak hatırlanmayacaktır bu finalden sonra.
Bir oraya bir buraya atlıyorum ama gelelim en kızdığım bölüme: Pek sevdiğim, pek delikanlı, pek güzel insan Doctore Oenomaus'un o imba Mısırlı tarafından önce gözünün çıkartılıp sonra da öldürülmesine pek sinirlendim. Tamam kendisi ile ilgili tarihi bilgiler burada sona eriyor ama bari o zebellahı öldürüp öyle gitseydi. Gannicus'un Mısırlıyı öldürmesi ve son nefesinde barışmaları da iyi oldu.
Bu arada en son Spartacus gaz konuşmasını yapıyordu ama insan bir bakar, koskoca Doctore mi öldü amip mi öldü be? Kimse fark etmedi dağ gibi adamın gittiğini.
Peki bu bölümde sempati oscarım kime gidiyor? Tabii ki kendilerine koşarak gelen n sayıda roma askerini gördüğünde bile kahkahasını eksik etmeyen Gannicus'a. Braveheart'taki İrlandalının havasını hissediyorum bazen tavırlarında. Ayrıca bir kaç bölümdür hafifçe dokundurulan sarışın vahşi alman hatun ile de aralarında bir şey olacağı işaretleri bu bölüm iyice açığa çıktı. Güzel bir çift olurlar bence. Ayrıca Gannicus'un S02E8'in son sahnesinde Glaber'e verdiği cevap sezonun en iyi sahnelerinden biriydi. Tek sorun Rudis'i sapladığı yerdi. (Biraz daha güneye saplansa çok daha anlamlı olacaktı bence)
Ve bölüm sonu canavarı Glaber iki sezondur süren mücadelesine tabiri caizse ağzı yırtılarak son noktayı koydu. Beyinsiz bir kötü değildi Glaber, fazla hırslıydı. Craig Parker kendisini gerçekten çok iyi canlandırdı. Yeni sezonda asıl en büyük bölüm sonu canavarı Crassus nasıl karşımıza çıkacak gerçekten merak ediyorum.
Artık Spartacus'un önderliğinde kölelerin özgürlük için ordu kurmaları ve roma lejyonları ile savaşlarını izleyeceğiz. Dizi kaç sezon sürecek bilmiyorum ama seneye bizi hem çok kanlı hem de bol gözyaşlı sahnelerin beklediği kesin. Özellikle de Crassus ile son savaşta tüm kalan generallerin sonunu düşünürsek... Neyse şimdiden gamlı baykuş Cemil olmak istemiyorum. (Tamam ölüm listesi yayınlamayacağım ama, "Şehzade Mustafa, Kanuni'den önce ölüyor" dediğimde, "Neden dizinin sonunu söylüyorsun :((" diyenlerden de olmayın, rica ederim. Haliyle mutlu sonlu bir hikaye izlemiyoruz. Yoksa zaten Bizans tekfuru, Roma İmparatorluğu gibi muhabbetler tarih kitaplarımızda olmazdı tahmin edersiniz ki)
Bir nefis dizi biterken malumunuz bugün sabaha karşı Game of Thrones'un yeni sezonu başlıyor. Başlamasına çok memnunum ve yeni bölümleri inanılmaz merak ediyorum.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, esen kalın; özgür kalın. (Yazının konseptine uygun kapanış cümlesi)