27 Ağustos 2012 Pazartesi

Sonunda: The Expendables 2

Gerçekten sonunda! Aylardır bu rüya kadroyu izlemeyi bekliyordum. Sonuç mu? Muhteşem.

Geçen hafta tatildeydim ve önceden planladığımız gibi Antalya'da filmi izledik. İyi ki de İstanbul'a dönmeyi beklememişim zira ilk filme göre EX2 çok daha eğlenceli, çok daha akıcı ve çok daha iyi bir film.


Şu bir gerçek ki ilk filmi sevsem de bir kere daha izleme dürtüsü yaratmamıştı; hem de o inanılmaz kadroya rağmen. Ama bu sefer film bittiğinde mutlaka tekrar izlemeye karar verdim.

Malumunuz ilk filmdeki dev kadroya (Sly, Dolph, Statham, Jet Li vs vs) bir de Chuck Norris ve Van Damme eklendi. Arnold Schwarzenegger ve Bruce Willis'in ilk filmden çok daha etkili ve matrak bir konumda olması da cabası.


Biraz spoilerlı gidersek beni en çok kendimden geçiren sahne şüphesiz ki Chuck Baba'nın ilk göründüğü andı. Üzerine bir de Chuck Norris Facts'ten King Cobra muhabbeti geldiğinde gülme krizine girdim, bir süre de çıkamadım. Ayrıca efsane doğru galiba, bu adam yaşlanmıyor.


Filmin gizli kahramanı ise bence Dolph Lundgren'di. Her zaman "acımasız, soğuk ve et kafa" olarak görmeye alıştığımız Dolph'un gerçek mesleğine yapılan göndermeler enfesti. (Kendisi MIT yüksek Kimya Mühendisi, şaka değil; canavar gibi bir adam - yani her anlamda) Fosforla bomba yapmaya çalıştığı sahne ve "I love Chinese" diyorum sadece.


Bunun dışında gelenek bozulmamış Jason Statham'a gene en iyi dövüş koreografisi verilmiş, cübbeli bıçak dövüşü sahnesi harikaydı tek kelimeyle.


Üstat Jet Li'nin belli ki çekimler sırasında işi varmış, filmin başında bir kaç arkadaşı dövüp çıktı. Tava da eline yakışıyormuş.


Açılış sahnesi de ayrıca görkemliydi. On dakikada beş yüz kişi falan öldü herhalde.

Haliyle abiler epey yaşlanmış, kiminin botokstan tipi kaymış ama Bruce Willis hepsine taş çıkarırcasına hala çok çekiciydi, hele o meşhur yan gülümsemesini çaktığı anda "Ne buldun o Ashton isimli çocukta Demiciğim" demeden duramadım. Bak olmadı da üstelik o iş, kaçırdın gül gibi Bruce'u.


Ve Arnold. Ekip içinde en yaşlanmış görünen oydu sanırım, politikacı adam ne de olsa. Ancak "I'm back" sahneleri olsun, madeni patlatırken arkadan kısaca giren Terminator müziği olsun o da harikaydı.


Gelelim final dövüşe. Van Damme vs Sly. Yıllarca kendisini iyi adam olarak destekledik ama Van Damme'a kötülük çok yakışıyormuş, bu kadar adam karşısında tek villain olarak karşımıza çıktı. Bir de imzası olan "Van Daym Tekmesi"ni de attığı anda tam oldu zaten. Ayrıca birbirimizi hiç kandırmayalım nah döver Sly onu, gerçekten kapışsalar kırılırdı botokslu ağzı.


Sonlara doğru bir sahne vardı ki Willis, Arnold, Chuck Norris yanyana adam tarıyorlar; bir yandan Statham dövüşüyor, bir yandan Sly ile Van Damme kapışıyor; resmen eski aksiyon filmi severler için ödül niteliğinde sahnelerdi. Bu adamları bir arada görmek zaten filmi müthiş yapan asıl şey; yoksa beyni sulanmış entellerin aradığı gibi senaryosu osu busu değil.


Ayrıca ilk satırlarda dediğim gibi ilk filmden farklı olarak ciddi takılmayı iyice bırakmışlar ve kendileriyle de dalga geçmişler. Bu da filmi ayrıca güzel kılan şeylerden biri. Arnold'un "Biz de müzeliğiz" itirafına rağmen en Bülent Ersoy halimle "Kurban olun siz o müzeliklere" demek istiyorum, hatta dedim.


Denilen o ki EX3 de gelecek, artık kadroya Steven Seagal mı eklenir, Harrison Ford mu ya da başka bir aksiyon yıldızı mı bilemeyeceğim; ama şahsen bir Mark Dacascos görmek çok isterim. Ayrıca Wesley Snipe da süper olur, duy beni Sly.


Özetle hakkında  "Ay senaryosu çok zayıf", "O kadar adam ölmesi çok saçma", "Çok maço, çok Amerikan" gibi yorumlar yapan arkadaşları bu tür filmleri izlemeyi bırakıp sadece Kuzey Avrupa ve Uzakdoğu sineması izlemeye davet ediyorum; izleyin, izlettirin.


Stallone: I thought you were dead. I heard that you got bitten by a King Cobra.

Norris: Yes, I was bitten by a King Cobra. After five days of enduring excruciating agony, the cobra died.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder