Başlıktan da belli olduğu üzere bu yazı son derece kişisel.
Hızlıca özetlemek gerekirse, neredeyse bir ay içinde tüm hayatım değişti. Evlendim, yeni
evime taşındım ve iş değiştirdim.
Hayır, saçımın rengi aynı; sadece ufak gölgeler yaptırdım.
Adeta bir format M:\ akabinde restart. Ve değişim heyecan veriyor, hatta
biraz da gerginlik!
İşin ilk günleri malumunuz biraz zor geçer. Bir yandan
alışıyorum bir yandan da evde taze fasulye yapmanın sırlarını keşfediyorum.
Az önce Kill Bill Vol.2’nin sonuna denk geldim. Ve
tabii ki n.kez gene izledim. Beatrix Kiddo arabasına atlayıp uzaklaştı ben de kumandanın
kapat tuşuna bastım.
Yazmadan edeceğim bir insanın son sözü nasıl “How I look”
olur. Bill ve son nefesinde bile sönmeyen egosu söz konusuysa tabii ki olur. O
ne güzel müziktir…
“You look ready”.
David Carradine müthiş bir oyuncu. RIP. Ayrıca Bill’in en
sevdiği süper kahraman olan Superman ile ilgili tiradı da yıllar geçse
unutulmaz.
Neyse uzun lafın kısası The Bride’dan çok daha şanslıyım.
Son yıllara göz attığımda adeta zamanın ayaklarımın altından
kaydığını hissediyorum. Evlenen dostlar, doğan çocuklar, çok değil beş on sene
önce bambaşka şeylerin peşinde koşarken şimdi herkesin daha farklı yollar
çizmesi.
Sanırım Haziran 2013’ü hayatım boyunca hatırlayacağım.
Ve hazır yazıyı yazarken bahsetmemek olmaz, dediğim gibi neredeyse beş
yıldır çalıştığım iş yerimden ayrıldım. Ve muhteşem dostlarla birlikte. Hep
birlikte yürüyeceğim ve çok sevdiğim…
Hikaye devam ediyor, bakalım bu müthiş hızlı yıl daha neler
getirecek…
O kadar bahsi geçti buyrun son sahne:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder