Öyle ki sözlüklerde ve twitter'da sayfalarca yazı ve yorum yazıldı, maçlar haricinde bir olayda bu boyutta online bir ilgi pek hatırlamıyorum.
Bendeniz de aile fertleriyle birlikte oturup kah çekirdekler kah karadutlu dondurmalarla yarışmayı takip ettim. Müzik türüyle olan duygusal bağdan ötürü Slovakya'yı desteklesem de yarı finalde elendiler yazık oldu. (Tamam çok matah bir metal parçası değildi ama Lordi'den daha iyilerdi bariz, buradan dinleyebilirsiniz)
İsveç birinci, Rus nineler ikinci, Sırbistan ise üçüncü oldu. Biz de Can Bonobo ile 7. sırada bitirdik.
Bazı ülkeler hakkında yorum yapmak gerekirse:
İsveç: En baştan beri favori. Loona'nın parçası online mecralarda pek popüler. Parça kötü değil ama Summer Dance Hits CD 3 Track 7 tadı var. Yani bir cd'de olsa dinleyip sonradan ismini hatırlamayacağınız bir parça. Aydınlatma ve sahne duruşu iyiydi, ancak dans biraz yengeç dansı kıvamındaydı bir de sonlara doğru gelen dansçı çok mu hantaldı bana mı öyle geldi.
İtalya: Tamam solist imajıyla fazlasıyla Amy Winehouse wannabe'si gibi duruyor ama en kulağa hoş gelen parçalardan biri bence İtalya'ya aitti. Dokuzunculuğu hak etmiyordu, hele sürekli "Çay" diye çığlık atmaktan başka bir şey yapmayan soliste sahip Arnavutluk'un beşinci olduğunu düşünürsek.
Rusya: Nineler sevimliydi de ikincilik, yani... Bir çeşit Lordi etkisi, yarışmayla dalga geçenlerin tepki oylarıyla (dalga geçiyorsun ama baştan sonra izleyip bir de sms atıyorsun tepkilim, o da bir tuhaf neyse) nineler ikinciliği göğüsledi. En ufak tefek olanı çok şirindi bu arada, mıncırasım geldi.
Kıbrıs ve Yunanistan: Seksi mini etekli kız ve oynak şarkı formülü bu sene epey bir çuvalladı iki ülkenin de. Gene de Kıbrısın çok gerilerde kalmasına şaşırdım açıkçası. Solisti bence sahnedeki en çekici kişiydi, daha fazla oy alır diyordum. (1993'lüymüş ağlamak istiyorum) Yunanistan'ın solisti de Hadise'nin değişik bir versiyonuydu adeta.
İrlanda: Benim için Eurovision 2012'nin en büyük sürprizi bu adamların 19. olup tam 46 puan alması. C-3PO ile Doctor Who karakterleri arasında kalmış ikiz kardeşlerin gerek şarkısı gerek tarzları faciaydı. Şunlar 19. olup da İzlanda 20, Danimarka 23. olunca sinir oluyorum tabii.
Arnavutluk: Bağırmak güzel şarkı söylemek değildir. Kadın "çay" diye bağırdı bağırdı, kafam şişti. Bir de beşinci oldu. Ayrıca saç modeli çok korkunçtu.
Yazık olanlar: Nakaratı sıradandı ama İzlanda'nın parçası bence güzeldi, en azından iki oynak ritm bir mini etekli kız formülüyle hazırlanmamıştı. Vokaller, yaylıların kullanımı güzeldi, ama İrlanda ile aynı puanı aldı. Asıl beni şaşırtan ise Danimarka'nın sondan dördüncü olmasıydı. Bağımsız indie film soundtracki olabilecek bir parça ile katıldılar, tam kız hayatında yeni bir sayfa açmak için trene binecekken esas oğlanın yetiştiği sahneye gidebilecek bir müziği vardı, klişeydi ama o kadar da kötü değildi canım. Bir de Duran Duran etkileşimli parçalarıyla Macaristan beklediğimden daha gerilerdeydi, ya da ben çok retroyum.
Yazık oldudan ziyade çok şaşırdığım bir ülke de Norveç. Justin Timberlake özentisi solistiyle açıkçası ilk 10'a gireceklerini düşünüyordum, çok şaşırdım sonuncu olduklarında.)
Türkiye: Şarkıyı baştan beri sevmedim, koreografiyi de beğenmedim. Özellikle de dansçıların ve Can Bonobo'nun siyah-gri tonlarında giyinmesi çok olumsuz bir etkiydi. Sadece "haydeee" kısmını yarı finalden daha güzel yaptı, bir de tabii gemi oluşturmaları hoş bir detay. Ama "Ah bir zengin olsam" kopyası bir parça, sahne duruşu da matah sayılmaz; üstüne de jüri sistemiyle SMS'ten aldığımız oyların etkisinin azalması bizi yedinci yaptı. İlerleyen yıllarda çok iyi bir şeyler yapmazsak artık bu civarlarda sıralamada yer buluruz gibi.
Puanlar ve Komşular: Hepimiz Almanya'dan sekiz puan gelince şok olduk değil mi? Eh artık oyların %50'si jüriden %50'si SMS'ten geliyor. Ondan geçen yıllara göre sıkı bir oy kaybımız olduğu açıktı.
Tabii bu yarışmayı anlatırken Bülent Özveren'i de anmak olmaz. Her zamanki gibi komşular edebiyatı yapmayı sürdürdü. Ancak baltık ülkeleri komşulara verirken pek kızan Bülent abimiz, nedense Azerbaycan bize 12, biz onlara 12 puan verdiğimizde pek seviniyor ve yorum yapmıyor.
Aklımda kalan başka detaylar Azerbaycan'ın solistinin korkunç dudak silikonları, Makedonya'nın solistinin emniyetten fırlamış ya da birazdan iş görüşmesine gidecekmiş gibi giyinmesi, Loreen'in kahkülleri ve Lordi'nin puanları verdiği an. Bir de yazık oldu koskoca Engelbert Humperdinck'e; pek beyfendi adam.
Azerbeycan epey sıkı uğraşmış, organizasyon güzeldi. Üç tane gökdelenleri var bir de. Sürekli tanıtımda onlar vardı. Çekecek pek bir şey olmayınca iş zor.
Rus ninelerin başarısından sonra açıkçası seneye de biz de Falım reklamında "Uuuu" diye bağıran dedelere türkü söyleterek en azından ilk üçe gireriz diye düşünüyorum.
yazık oldu can bonomo'ya 7. likten çok daha iyi bir sonucu hak ediyordu. çok eğlenceli bi parça oldugunu şimdi izleyince tekrar anlıyorum. ayrıca ben senin aksine koreografiye bayıldım. hepsinde böyle bir "efe" nidaları güzel durmuştu sahneye bence. neise çok üzülmeye gerek yok sonuçta bizim 3 tarafımız denizlerle çevrili çok komşumuz yok ahsdjadhasj.
YanıtlaSil"ancak dans biraz yengeç dansı kıvamındaydı bir de sonlara doğru gelen dansçı çok mu hantaldı bana mı öyle geldi." bana bi' uzak doğu filmlerini hatırlattı. sahnede bir ağaç olsa tepesine ışınlanır, oradan seyircilerin üzerinden uçarak bir geçiş yapar sonra da sahneye konarmış gibi hissettiriyor nedense. kendisi de biraz korelilere benziyor. belki de korelidir (:
YanıtlaSilEvet tekken figürleri de vardı sanki dansta. Fas kökenli diye okumuştum ama ben de uzakdoğulu havası olduğunu düşünüyorum Loreen'in. Bu komşusuzlukla işimiz zor hakikaten :)
YanıtlaSilTayyib Basgan ve Gül Basgan ikilisi o kadar da yurtdışına çıkıyor, dostluk ilişkileri kuruyor, onur belgeleri neym alıyorlar ama bi faydası olmuyor demek. Gerçi onların yurtdışı seyahati artıkça bizim sıralamamız da gerilemiş olabilir :)
YanıtlaSil