Tüm diziler birer birer sezon finallerini yaparken sıra Person of Interest'e geldi. Her geçen bölüm biraz daha gelişen kurgusu ve çarpıcı olay örgüleriyle tartışmasız son yılların en iyi yapımı.
Sezon finali gerçekten çok sıkıydı; müthiş ters köşeli kurgularının yanı sıra asıl bölümün son dört dakikası var ki, akıllara zarardı. O kısma birazdan geleceğim.
Benim gibi 24 ve Jack Bauer-severlere ilaç gibi gelmişti POI. İlk bölümlerde gizemli makine ve onun verdiği sosyal güvenlik numaralarına sahip kurbanların John Reese ve Harold Finch işbirliği ile kurtarılışını izledik. Şablonlu yapımlar gibi görünüyordu, her bölüm ikilimiz bir kurbanı kurtarır; hayat sevince güzel falan filan.
Hayır öyle olmadı. Zaten senaristi Jonathan Nolan (Memento ve The Prestige'in senaristi; Christopher Nolan'ın biraderi) olan bir yapımdan bunu beklememek lazımdı zaten. Lokal suç dizisinden giderek daha karmaşık derin devlet hikayeleri, iddialı altmetinler, her bölüm şaşırtan ters köşeler; ve tabii hikayenin gizemli geçmişi derken POI bir çok katmanı olan başka bir "şeye" dönüştü.
Oyuncuların diziye katkısı çok büyük. En başta Lost'ta her daim şov yapan Michael Emerson; gene garip konuşan tuhaf bir karakteri canlandırsa da kendisine baktığınızda Benjamin Linus'ı değil Harold Finch'i görüyorsunuz. The Passion of Christ'tan tanıdığımız Jim Caviezel ise "The man in suit", yani dizimizin esas kahramanı John Reese rolünde tam bir... Koruyucu melek? Yürüyen ve tarayan karizma?
Diziyi izlerken annemin de beğenisini ifade ettiği John Reese; gerek coolluk sembolü tavırları, gerek travmatik geçmişi ve pek tabii pek karizmatik giyimi ile haliyle kadın seyircinin hayranlığını kazanmış durumda. (Gruba dahilim, evet) Bir tek sürekli o seksi kısık sesle konuşmasa daha iyi olacak sanki. Yani hep konuşursa da sorun değil, bununla da yaşayabilirim.
En az dört-beş bölüm oluyor sanki Finch'in sistemine bir kadının sızdığını görmüştük. Angel'da Fred/Illyria rolünden tanıdığımız Amy Acker pek kırılgan ve sevimli görünürken müthiş bir ters köşe ile "Root" olarak karşımıza çıktı. Millet pek beğenmemiş kurguyu, daha ne olsun ki diyorum sadece. Tek eleştirilebilir yanı Elias ters köşesine benzer yapıda olması olabilir. (Kendini kurban gibi gösterip sonra ortaya çıkma) Ama bence boncuk aramaya lüzum yok. Oteldeki kovalamaca sırasında ben gerildim resmen oturduğum yerde.
Ve asıl konu; son dört dakika. Geçtiğimiz bölümlerde Finch'i takip eden Reese onun bir telefon kulubesinden bilgi aldığını görmüştü. Reese'in kameraya dönüp de makineden yardım istemesi, "Evaluating Options", "Continuity of operations compromised" yazılarının çıkışı; ve ahizeyi kaldırışı. Çok hastalıklı ve heyecanlıydı. Bir sonraki sezonu beklemek gerçekten kolay olmayacak. Nereye bağlanıyor o telefon? Ucunda kim var? Of!
Fusco ve Carter'ın da birbirlerinin gizli kimliklerini öğrenmeleri iyi oldu. Özellikle Reese kurtarmaya geldiklerinde ayrıca helal olsun dedim. İkisi de bekar ayrıca, içimdeki Esra Erol kabardı bu gelişmelerden sonra.
John Reese'e de pek yakıştırdığım karizma ablayı bu bölüm görmek de iyi oldu, ama artık bölümün havasından mıdır sürekli başına bir şey gelecek diye gerildim. Tam şarap gibi kadın.
Bir sonraki sezon sanırım geçmiş ve makineyle daha çok ilgileneceğiz. Alcatraz, Terra Nova gibi faciaların yanında Person of Interest tam anlamıyla çöle düşen yağmur gibi. Umarım ilerleyen sezonlarda da bu lezzette başarısını sürdürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder