18 Ağustos 2012 Cumartesi

Death Note

Geçtiğimiz haftalarda bir bölümünü izlemiştim ve hoşuma gitmişti, dün ikinci bölümü izledim.

Şu anda 13. bölümdeyim.

Bu sabah erken kalkınca başına oturdum ve kalkamadım, hala hazırlamam gereken bir çanta var oysa ki.

Neyden bahsediyor bu derseniz, Death Note bir anime. Ve bilen bilir, anime hiç sevmem; en başta çizimlerinden ötürü.

"Asla bamya yemem deme." Hala yemiyorum bu arada.

Bu aralar izleyeceğim pek bir şey kalmadı ondan ötürü ne izlesem arayışlarımın vardığı yerlerden biri de Death Note oldu. Yıllardır bana anime sevdirmeye çalışan bir kaç arkadaşımın tavsiye listesinde olanlardan biri de buydu. 2006 yapımı.


Konuyu çok kısaca anlatmak gerekirse ki bu da spoiler değil, Light isimli karakterimizin eline ismini yazdığı kişiyi öldürme gücü veren bir defter geçer. Buradan "Tanrı Kompleksi" ile başlayan bir satranç oyununa geçeriz.

Haliyle Light kendince adaleti getirmeye çalışırken karşısında bir hasım beliriyor. Ve bu iki karakter arasındaki yüksek zeka ve paranoya dolu satranç oyununu izlerken kah gerim gerim geriliyor kah "Vay be" naraları atıyorsunuz.

Bir bölüm daha izledikten sonra çantamı toplamaya başlayacağım, gerçekten. Bilemedin iki.

Fantastik, polisiye ve hele birbirine saygı duyan (aslında bu kısım tartışılabilir) ultra zeki düşmanlar konseptini seviyorsanız mutlaka izleyin, kesinlikle pişman olmayacaksınız.

1 yorum:

  1. Merhaba! Burası yeri değil belki ama sana nasıl mesaj gönderebileceğimi bulamadım.Benim bir müzik blogum var.Daha çok yeni ve bende acemiyim.Ama belki bakarsın ve beğenirsin.Bilirsin blogunda tepki almadığın zaman kendi kendine uğraşıyormuşşun gibi oluyor.Kusura bakma buraya yazmak zorunda kaldığım için.Silersin artık:)İşte blogum: http://musicismy-remedy.blogspot.com/

    YanıtlaSil