27 Nisan 2012 Cuma

House MD // Finale yaklaşırken

Dile kolay House MD 8. sezonunda ve dört bölüm sonra ekranlara veda edecek. Yıllardır "It's not Lupus"undan başlayıp hastanın 10-15 dk. arasında kötüleşmesini, 20. dakikaya doğru iyileşir gibi olup daha da kötüleşmesini ve son 10 dakikada House Wilson ile konuşurken bir anda gözünü boşluğa dikip tedavi için gerekli ilhamı edinmesini izliyoruz; ve kesin olan şu ki bu kadar şablonlu bir dizinin bu kadar süredir hararetle takip edebilmemiz tuhaf değil ve hayır "House aslında hayatı, yani bizi anlatıyor..." tadında bir yazı yazmayacağım.


Gregory House karakteri başlı başına bir fenomen. Aslında gerçekte hayatımızın içinde olsa gerek değer yargıları, gerek düşünce yapısı ve davranışlarıyla muhtemelen kısa sürede nefret edeceğimiz bir karakter ama bir çok kişi her şeyle acımasızca dalga geçmesi ve hatta değersiz bulup aşağılamasını normal hayatta asla kabul etmeyecekken, kendisini her bölüm keyifle ve hatta bazen hayranlıkla izliyor.


House bizi falan anlatmıyor esasen, ancak insanlara kimi zaman hayalini kurduğu rahatça aklından geçeni söyleme ve hiçbir şeyi umursamadan kendin olma özgürlüğünü yaşatıyor. Karakterin bu kadar ilgi çekmesinin sebeplerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum.


S08E18'i izlemediyseniz bu kısım spoilerlı olacak, dikkat.

House karakteri her daim ateist olduğunu vurguladı ve dizide "anlaşılamayan aşk iyileşmesi", "sevginin gücü", "mucize" gibi detaylar asla olmadı. Ancak bu hafta içine kötü ruh kaçtığı düşünülen bir çocuğun tedavi sürecini izledik. a) Çocuk bilmediği garip bir dil konuştu b)Çocuk yatakta havalandı c) Çocuk baş ağrısı ilacıyla iyileşti.

Bölümün rüyalar temalı olmasından ötürü yapımcıların bu kısmı havada bırakmayıp bir yere bağlayacaklarını düşünmek istiyorum. Zira bu bölüm bu şekilde kalırsa savunduğu şablon gerçekten bozulacak. House karakteri diğer doktorların hayal gördüğünü söylese de, seyirci görmedi. Son anda mistizme saran Battlestar Galactica vakası yaşamak istemiyorum şahsen.

Bu arada Chase ile Park ilişkisi çok zorlamaydı.


Finale dönersek, bölümün sonunda Wilson kanser olduğunu söyledi; ancak yapımcıların Wilson'ı öldürüp House'un hayatında belki de gerçekten sevdiği ve güvendiği tek insanı öldürüp ucuz bir şekilde seyirciyi ağlata ağlata final yapacaklarını düşünmüyorum. (Özellikle de Wilson's Heart gibi finaller yazmayı başarmış bir ekibin)

Gene de aydınlık bir son da beklemiyorum. Vicodin'in yanı sıra kronik mutsuzluk bağımlısı olan House'u hafif umut dolu ama gene de gri bir finalle uğurlarız gibi geliyor.


Finale okuduğum kadarıyla ayrılan oyunculardan da katılanlar olacak. Mesela Olivia Wilde, yani Thirteen. Jennifer Morrison ile de görüşülüyormuş. (Cameron)

21 Mayısta yayınlanacak iki saatlik finalin adı "Everybody dies". Adından bile çiçekli böcekli, mutlu bir son yaşamayacağımız belli gibi. (Six Feet Under tadında tüm karakterlerin mutlu/mutsuz gelecekleri ve ölümlerini göstereceklerini sanmıyorum)

Bekleyip, göreceğiz.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder