29 Mayıs 2012 Salı

Kadın, İnsan ve Haklar Üzerine


Son günlerde kürtaj ekseninde dönen gelişmeleri kanım donarak izliyorum. Bugünkü açıklamalar ise daha da korkutucu.

"Bazıları çıkıyor diyor ki, 'Kürtaj yaptırmak bir haktır' diyor. 'Kadın diyor isterse kürtajı yaptırır'. "O onun kendi hakkıdır. Siz onun vücudunda müdahalede bulunamazsınız, tasarrufta bulanamazsınız. Bırak intihar edene de müsaade et. Niye köprüden atlarken müdahale ediyorsun adama. Hakkını kullansın. Böyle saçmalık olur mu?" (1)

Öyle bir noktaya geldik ki, bir kişinin en temel hakkı olan kendi vücudu hakkında karar verebilme yetisi küçümseyen bir ifade ile yeriliyor; üstüne üstlük intihar etmekle aynı kefeye konuyor.


Çünkü satırların sahibi bir kadının daha da ötesi bir insanın kendi özgür iradesiyle karar alma hakkı olduğuna inanmıyor. Dikte edilmeli, teba da dikte edilene uymalı. Çünkü en doğrusu ve iyisini onlar bilirler, başkası değil.

İşin daha da can alıcı kısmı bu hastalıklı düşünce yapısının yasalaştırılmasının amaçlanması (2) Yazının sonundaki haberde okuyacağınız gibi, yasayı görüşenler tecavüz sonucu hamile kalanların akıbeti konusunda fikir birliği sağlayamamışlar.

Yani kimi hala tecavüzcüsü ile evlendirilip bir de çocuğunu doğurmak zorunda kalacak bir kadına az da olsa acırken, diğerleri bunu umursamıyor.

Umursamıyorlar çünkü ne kadar demokrasi maskesi taksalar da bu zihniyetin kadını gördüğü amaç belli: Hakkı ve düşüncesi olmayan bir üreme aracı.

"Kadınlar çalıştığı için işsizlik var" diye cümlelerin zikredildiği bir ülkede yaşıyoruz. Artık acı ki bu tür açıklamalara alıştık ama şahsen uzun zamandır bu kadar tedirgin olmamıştım.

Sözde kadınları korumak ve sağlıklarını düşünmek kısvesi ile yapılan bu hareketler aslında geçmiş diktatörlerin "Çoğalma" stratejisinden başka bir şey değil. İnsanların bakamayacağı kadar çocuk doğurması ve bir neslin açlığa mahkum olması; ya da bir tecavüzcüden dünyaya gelen çocuğun hayatı boyunca o travmayı yaşaması da umurlarında değil. Çünkü onlar insanı insan değil, oy verecek et parçası olarak görüyorlar.

Düşünmeyen, yaşam standardı yükselmeyen, biat kültürüyle yetişecek oy kaynakları üretmek. Her biri x10 çoğalarak daha çok oy, daha uzun süre iktidar.

Tabii bunlar olurken bir bodrum katında ne idüğü belirsiz kişilerin operasyonuyla, yabancı maddeler içerek ya da bir çıkış yolu bulamayıp intihar ederek ölecek kadınlar daha da artacaktır.

Malumunuz bu önemli değil; çünkü bu ülkede kürtaj bir cinayetken cinnet geçiren adamların kadınları akla hayale gelmeyen şekillerde işkence etmesi ve öldürmesi cinayet değildir.

Ve bu konu sırf kadınlarla ilgili bir konu değil, insanlarla ilgili bir konudur. Düşüncenin ve özgürlüğün cinsiyeti yoktur.

Hakların en önemlisi de özgürlüktür, ancak onların anladığı gibi "bazılarına özgürlük" değil.

Umarım bunun gerçekten anlaşılabildiği günü de görürüz, her ne kadar umudum azalsa da...

Haberler:
(1) Radikal
(2) Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder